OICA (Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Organizasyonu) verilerine göre 2017 yılında 97,3 milyon ile global üretim rekoruna imza atan ancak 2018’de %1,1 ve 2019’da %5,2 daralma yaşayan sektör, 2020 başındaki pandemi gündemiyle beraber kendini yeni bir hikayenin ortasında buldu.
2015 yılında 90,7 milyon olan üretim adedinin 2017’de 97,7 milyona çıkıp, 2019 yılında 91,3 milyonla beş yıl öncesine dönmesi ve paralel giden satış adetlerinin son 2 yılda kesişim göstermesi sektörün sıkıştığı alanı gözler önüne sermiş oluyor.
Üreticilerin küresel ekonomik türbülanstan kaynaklı iştahsızlığı, üretim kısıtlamaları ve yeni araç siparişi konusundaki sıkıntıları kısa sürede dalga dalga yayılarak otomotiv iç pazarlarını etkisi altına aldı.
ODD (Otomotiv Distribütörleri Derneği) verilerine göre 2017 yılında 956.194 adetlik satış yakalayan Türkiye otomotiv piyasasının, 2019 yılında yaklaşık %50 oranında bir düşüş yaşayarak yılı 479.060 adet araç satışıyla kapatması dikkat çekici bir düşüş oldu.
Esas kırılmayı 2018 yılında çok daha net görebiliyoruz. 2017 yılındaki toplam 956.194 adet satışın 722.759 adedi otomobil, 233.435 adedi hafif ticari araçtan oluşuyordu. 2018 yılında otomobil satışları %32’lik düşüşle 486.321 adet olurken hafif ticaride satışlar 134.616 adetle %42 oranında geri gelmiş oldu.
2019 yılında hem otomobil hem de hafif ticari tarafta düşüş bir önceki yıla göre %2-3 arasında gerçekleşirken 2019 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan yükseliş trendi toparlanmaya dair serinin başlaması olarak yorumlanıyordu.
2019 yılı içinde yapılan toplam 479.060 adetlik araç satışının %41’inin sadece yılın son 3 ayında yapılmış olması 2020’ye dair sektörel beklentileri pozitif yönde beslerken Covid-19’a kadar bu beklentilerin gerçekleştiğini ayrıca söylemek mümkün. Satışlar, 2020 yılının Ocak ve Şubat aylarında bir önceki yılın aynı aylarına göre artarak devam ederken pandeminin başladığı Mart ayında adeta frene bastı. Nisan ve Mayıs aylarında 2019 rakamlarının da gerisine gitti.
Uzmanlara göre normalleşme sürecinin başlamasıyla beraber tüketici eğilimlerindeki kaymadan en çok nasibini alacak sektörlerden biri olan otomotiv için 2020 yılının ikinci yarısında yeni bir ralli başlayacak. Hijyen ve sosyal mesafenin toplu taşımadan otomobile sert ve zorunlu bir geçiş sağladığı bu günlerde piyasalarda yaşanan gelişmelerde otomobil pazarının birden hareketlenmesine vesile oldu. Normalleşmeyle birlikte bayram ve tatil hazırlıklarının aynı döneme denk gelmesi iç pazarı hareketlendiren kısmetli bir zamanlama sağlamakla birlikte otomobil fabrikalarının üretimini pandemi öncesi seviyeye getirmesini mümkün kılacak gibi gözükmektedir.